”Kopyalıyorum Öyleyse Varım!”
İnsanı diğer türlerden ayıran şey genetik üstünlük ya da zeka mı?
Belki de hiçbiri...
İhsan Özçıtak hocamın muazzam makalelerinden birini gelin beraber keşfedelim.
[[ Bilgisel ]] 🧵
İnsan yapısı itibari ile kısa sayılabilecek sürelerde çeşitli zorlukların üstesinden gelen ve dünyanın hâkimi olan bir tür.
Bu sebeple genetik olarak üstünlük beklemek hakkımız, değil mi?
Maalesef genetik olarak şempanzeler ile %98 benzerliğe sahibiz.
O zaman zekamız ile diğer türlerden ayrılmalıyız?
Kuşkusuz zeki ve yaratıcı bir türüz.
Ama şempanzeler kısa süreli hafızada, kargalar ise problem çözme becerisinde bizi geçebiliyor.
Peki bizi bu canlılardan ayıran asıl faktör nedir? 👇
”Kümülatif kültür.”
Yani sürekli olarak biriktirdiğimiz tüm kültürel veriler.
Tüm bu kullandığımız cihazlar, bilginin paylaşımı ve daha sayısız aktivite bizi benzersiz bir buluttan veri çeken makinelere çeviriyor.
Peki bu birikimi nasıl ediniyoruz?
Kopyalayarak.
Doğduğumuz andan itibaren o kadar güçlü şekilde sosyal öğrenme ve taklit yeteneğine sahibiz ki diğer türlerden rahatça ayrılıyoruz.
Bir yeni doğanın bile nasıl ebeveynlerini taklit ettiğini düşünün.
”Sosyal ağların içinde gizli kabilelerimizin normlarına göre davranıyor, karar veriyor, oy veriyor, alışveriş yapıyoruz. Taklit etme güdümüz öyle güçlü ki intihar bile moda olabiliyor.”
Sosyal medyada yayılan müzik videolarını ya da markaların reklam stratejilerini bir düşünün.
Yani beğensek de beğenmesek de bizi bugünlere başarılı taklit yeteneğimiz getirdi, rasyonel karar verme yeteneğimiz değil.
Karar vermek zor, maliyetli.
Taklit etmek kolay, maliyetsiz, çabuk.
Bu sebeple doğru rehber kopyalayıcılara sahip olabilirsek kültürümüzün ve davranışlarımızın arzu ettiğimiz yönde ilerlemesi mümkün.
Influencer pazarlamaya ve gençlere etkisine bir de bu perspektiften bakmaya deneyin.
İhsan Hocamın yazısı için;
mediacat.com/mediacat-subat-2018-ihsan-ozcitak/