Built for 𝕏∙LinkedIn∙Bluesky∙Threads. Powered by AI
Write & schedule, effortlessly
Craft and publish engaging content in an app built for creators.
NEW
Publish anywhere
Publish on X, LinkedIn, Bluesky, Threads, & Mastodon at the same time.
Make it punchier 👊
Typefully
@typefully
We're launching a Command Bar today with great commands and features.
AI ideas and rewrites
Get suggestions, tweet ideas, and rewrites powered by AI.
Turn your tweets & threads into a social blog
Give your content new life with our beautiful, sharable pages. Make it go viral on other platforms too.
+14
Followers
Powerful analytics to grow faster
Easily track your engagement analytics to improve your content and grow faster.
Build in public
Share a recent learning with your followers.
Create engagement
Pose a thought-provoking question.
Never run out of ideas
Get prompts and ideas whenever you write - with examples of popular tweets.
@aaditsh
I think this thread hook could be improved.
@frankdilo
On it 🔥
Share drafts & leave comments
Write with your teammates and get feedback with comments.
NEW
Easlo
@heyeaslo
Reply with "Notion" to get early access to my new template.
Jaga
@kandros5591
Notion 🙏
DM Sent
Create giveaways with Auto-DMs
Send DMs automatically based on engagement with your tweets.
And much more:
Auto-Split Text in Posts
Thread Finisher
Tweet Numbering
Pin Drafts
Connect Multiple Accounts
Automatic Backups
Dark Mode
Keyboard Shortcuts
Creators love Typefully
180,000+ creators and teams chose Typefully to curate their Twitter presence.
Marc Köhlbrugge@marckohlbrugge
Tweeting more with @typefully these days.
🙈 Distraction-free
✍️ Write-only Twitter
🧵 Effortless threads
📈 Actionable metrics
I recommend giving it a shot.
Jurre Houtkamp@jurrehoutkamp
Typefully is fantastic and way too cheap for what you get.
We’ve tried many alternatives at @framer but nothing beats it. If you’re still tweeting from Twitter you’re wasting time.
DHH@dhh
This is my new go-to writing environment for Twitter threads.
They've built something wonderfully simple and distraction free with Typefully 😍
Santiago@svpino
For 24 months, I tried almost a dozen Twitter scheduling tools.
Then I found @typefully, and I've been using it for seven months straight.
When it comes down to the experience of scheduling and long-form content writing, Typefully is in a league of its own.
Luca Rossi ꩜@lucaronin
After trying literally all the major Twitter scheduling tools, I settled with @typefully.
Killer feature to me is the native image editor — unique and super useful 🙏
Visual Theory@visualtheory_
Really impressed by the way @typefully has simplified my Twitter writing + scheduling/publishing experience.
Beautiful user experience.
0 friction.
Simplicity is the ultimate sophistication.
Queue your content in seconds
Write, schedule and boost your tweets - with no need for extra apps.
Schedule with one click
Queue your post with a single click - or pick a time manually.
Pick the perfect time
Time each post to perfection with Typefully's performance analytics.
Boost your content
Retweet and plug your posts for automated engagement.
Start creating a content queue.
Write once, publish everywhere
We natively support multiple platforms, so that you can expand your reach easily.
Check the analytics that matter
Build your audience with insights that make sense.
Writing prompts & personalized post ideas
Break through writer's block with great ideas and suggestions.
Never run out of ideas
Enjoy daily prompts and ideas to inspire your writing.
Use AI for personalized suggestions
Get inspiration from ideas based on your own past tweets.
Flick through topics
Or skim through curated collections of trending tweets for each topic.
Write, edit, and track tweets together
Write and publish with your teammates and friends.
Share your drafts
Brainstorm and bounce ideas with your teammates.
NEW
@aaditsh
I think this thread hook could be improved.
@frankdilo
On it 🔥
Add comments
Get feedback from coworkers before you hit publish.
Read, Write, Publish
Read, WriteRead
Control user access
Decide who can view, edit, or publish your drafts.
''Yıllar var hasret kaderimiz oldu.
Çırpınıp duruyoruz çaresizlik içinde.
İçte-dışta ihanet düşünceleri diz boyu; vefa beklediğimiz sinelerde kin, nefret ve hıyanet. Düşmanlık duygularıyla esirip duranların adedini Allah bilir; vefasız dostların sayısı ise ondan daha az değil.
İnançlarımız zayıf; mârifetten hiç haberimiz yok...
Ey Rab, gizli açık hâlimiz bu..
Ne yaptıklarımız ele alınacak gibi ne de düşündüklerimiz. Her yanımızda bir sürü yara-bere, muzmerâtımız ise mesâvi defterlerimiz gibi kapkara.
Her zaman iç içe hayretler yaşıyor ve bir türlü isabetli karar veremiyoruz. Yaptıklarımız sadece bizim ve bugünün değil, bütün bir tarihin yüzünü karartacak kadar çirkin ve olabildiğine geniş alanlı.
Hâlimiz, mâzimizle mukayese edilince simsiyah ve gelecek adına ümitlerimizi alıp götürecek kadar da belirsiz, bulaşık ve iç bulandıracak mahiyette. Yürüdüğümüz yollar yürünür gibi değil.
Bir sürü garipleriz, bakmıyor kimse yüzümüze; âcizleriz yok elden tutanımız.
Yakın kabul ettiklerimiz katmerli bir vefasızlık içindeler ki düşmanların kinini, nefretini aşkın; düşmanın iftirası, isnadı, tazyiki lütfedilecek sabra kalmış. Birbirimize karşı duyduğumuz kin, nefret, haset ve hazımsızlık vahşilerin vahşeti seviyesinde.
Ey Rab! Tam yolda değiliz; “dâllîn”den sayılmayacağımızı ümit ederim. Zihnî, fikrî, ruhî boşluklar içinde bulunduğumuz muhakkak. Anlayış ve düşünce fakirleri olduğumuzda ise hiç şüphe yok.
Kendi iç dünyamızla ayakta durduğumuz söylenemez. Fakr ve cehaletlerimizin yanında hele bir de tefrika zaafımız var ki hiç sorma..
Senin ölçü ve kıstasların muvacehesinde günahlarımız, tarihin en günahkârlarını arattıracak seviyede.
Maruz kaldığımız musibetler, helâk olmuş kavimlerin başlarına gelenlere denk. Bütün bunlardan bir şey anlamayanlar serâzad ve çakırkeyf; anlayanların hüznü, kederi ise yürekleri çatlatacak ölçüde.
Kötülük düşüncesine bağlı meyillerimiz tabiatımız hâline gelmiş ve olabildiğine azgın; iradelerimiz çelimsiz, yüreklerimiz de bomboş.
Derdmend olanların his dünyaları perişan, sineleri çatlayacak gibi, duyguları feveranda, ama hepsi de çaresizlik içinde...
Hiddetlerini yutkunarak geçiştiriyor, öfkelerini “lâ havle”lerle atmaya çalışıyor ve ufku görünmez, upuzun karanlık bir vetirenin düşe-kalka yolcuları olarak düşerken “of” ediyor, kalkınca da sabır taşlarını bile çatlatacak yeni bir beklentiye giriyorlar.
Yıllar var, hep başkalarına bağlanıp kaldık ve affedilmeyen bir sürü günahlar işledik; Seni tanımama, kendimizi bilememe, dine vefasızlık
Oysaki Seni söylemeyen her şeyi unutmaya, Sana saygısızlık edenlerin üstüne bir çizgi çekmeye vicdanî ahd ü peymanımız vardı.
Öyle davranamayıp ruhumuzun bütün kaidelerini yıktık; maddî-mânevî dünyamızın şeklini değiştirdik; millî ve dinî hayatımızın âhengini bozduk; derken bütün değerlerimiz bağı kopmuş tespih taneleri gibi sağa-sola saçılıp gitti.
Birer materyalist, natüralist mukallidi hâline geldik. Hevâ-yı nefsimize uyduk, akla hayale gelmeyecek hatalar işledik. Hatalarımızı sezemedik, günahlarımızı göremedik ve durumumuzun vehametini değerlendirerek bir türlü Sana yönelemedik.
“Bir kapı” deyip inliyor ve vicdanlarımızda “Siz mi geldiniz?” şeklinde değerlendireceğimiz bir emare ve bir işaretin yankılanacağı “eşref saati” bekliyoruz. Beklerken de yer yer ettiklerimiz karşımıza dikiliyor ve tam ümitlendiğimiz bir sırada kendi kendimize:
“Nerede o mazhariyet nerede siz?” diye mırıldanıyor; bir kere daha sendeliyoruz.
Ey Yüce Dost, seneler var ışığına hasret gidiyoruz ve kopkoyu bir gölgedeyiz; ne simalarımızda renk kaldı, ne düşüncelerimizde hayat.
Konuştuğumuz sözler, kalb ve kafa izdivacından doğmuş nesebi sahih beyanlar değil; yazıp-çizdiklerimize gönüllerimizin sesi diyemeyeceğim. Her hâlimizde ayrı bir ukalâlık ve iddia nümâyan.
Çoğu hareketlerimiz mele-i a’lânın sakinlerini utandırmaya karşılık şeytanları sevindirecek mahiyette.
Affına sığındık, bize nezdinden bir ışık gönder ve zulmetlerin oyununu boz ve bir Süleyman lütfeyle ki çevremizi saran bütün şeytanları zincire vursun.
Selâmet-i kalb ve istirahat-ı ruh isteyenler “Yâ mahşer” deyip uykuya çekilmiş; mânâya bağlı görünenlerse rüyalarla teselli olma peşinde; uyurgezerlerin haddi hesabı yok.
Her yerde bir sürü günah işleyen arsız, bir sürü de bu arsızlığı seyreden hissiz var. Günahkâr tevbe bilmiyor, seyredenlerden de samimi bir ses yükselmiyor.
Senin yolundan ayrı düştüğümüz günden itibaren, bizi biz yapan bütün değerleri de bir bir yitirdik; yitirdik iman yolunu, İslâm’ın getirdiklerini, Cennet’e yürüme üslûbunu.. sonra da dağılıp döküldük ve ayaklar altında pâyimal olduk.
Düşüncelerimizde boşluk, sözlerimizde tutarsızlık, tedbirlerimizde kararsızlık her hâlimizle âdeta bir sevimsizler topluluğu hâline geldik.
Şimdilerde, her şey o denli alt-üst oldu ki, inayetin olmazsa Mehdi bile gelse bu işler düzelecek gibi görünmüyor…
Senden uzaklaşalı asırlar oldu; çok kapı tokmağı tıklattık, çok kimseye müracaat ettik. Perişaniyetimizi görecek, dertlerimize derman olacak kimse çıkmadı.
Ben şimdilerde dahi Seni tam anladığımızı ve dergâhına gönülden yöneldiğimizi söyleyemeyeceğim -dergâhın uludur, kıtmir kulundur-. Anlayıp yönelebilseydik her şeyi hâle bağlar ve “hâlimiz ayân” der sükûtla içimizi dökerdik.
Ama, mücrim de olsak, rahmetinin enginliğine çağıran Sen, günahkârların affına ferman çıkaran da Sensin. Dua adına konuşmamıza müsaaden olmasaydı, böyle bir teveccühe yeltenemez ve huzurunda içimizi dökme saygısızlığında bulunmazdık…''(Hz. Fetih)